Uygun iklim özelikleri ve 6. Bölge Teşvikleri ile Şanlıurfa’da kümelenmeye başlayan meyve sebze kurutma tesislerinin ilki üretimine başladı. Jelkim Biyoteknoloji A.Ş. tarafından Şanlıurfa Gıda İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nde 150 milyon TL yatırımla kurulan tesisde sözleşmeli olarak özel üretilen domateslerin kurutma işlemine start verildi. Domatesler BRC kallite standartlarına uygun proseslerle kurutulup özel ambalajlarla yurt dışına gönderilecek. Jelkim Biyoteknoloji A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Serhat Gerger, tüm ürünlerini Frenk’s Aden, marka ismiyle yurt dışı pazarlara sunacaklarını söyledi. Serhat Gerger, “Fabrikamızın üretim hatlarının tamamının inşasını bitirdik. Üretim sürecimiz hızlı bir şekilde devam ediyor. İdari Binamızın tamamlanma oranı da yüzde 90’a ulaştı. 1 ay içerisinde tüm fiziki yatırımları tamamlamış olacağız. Üretimde ilk etapta domates bizim amiral ürünümüz oldu. Önümüzdeki süreçteki en önemli hedeflerimiz üretim kapasitemizin tam olarak değerlendirilmesi ve yeni pazarlar keşfetmek olacak. Ardından biber, portakal, limon, patlıcan ürünlerini de kurutup ürün portföyümüzü geliştirmeyi hedefliyoruz. Yılın 12 ayında sebze ve meyveleri mevsiminde ürettirip işleyip yüksek katma değerle yurt dışı pazarlarımızda değerlendireceğiz” dedi.
İhracattaki ilk hedefi Avrupa, Amerika ve Kanada
Kurutulmuş meyve sebze ürünlerine yönelik Avrupa, Amerika ve Kanada’dan ciddi talep olduğunu kaydeden Serhat Gerger, “Bu özel ürünlerimizi ihraç etmek için elimizde önemli 2 rekabet gücümüz var. Birincisi bölgemizde yetişen yüksek aromalı domateslerimiz 2’ncisi iklim koşulları nedeniyle ürünleri kurutma süresinin kısa olması ve bu sayede temel maliyetlerimizin diğer kentlere oranla daha düşük olmasıdır. Bu avantajlarla Avrupa, Amerika, Uzak Doğu pazarındaki iş ortaklarımızın vazgeçilmez tedarikçileri arasında yer alacağımızdan kuşkumuz yok. Aynı zamanda Gelişmiş ülkelerde A kalite kurutulmuş sebze ve meyve ürünlerine yönelik ciddi bir talep var. En yüksek talebin olduğu Avrupa, Amerika ve Kanada pazarlarını hedef pazarlarımız olarak belirledik. Bu pazarlarda Mısır önemli bir rakibimiz ama pazar problemi yaşamayı düşünmüyoruz. Çünkü tazeliği ve aroması ile ürünümüz İtalya gibi bu alanda öncü ülkelerin standartlarına eş değer kalite oranlarına sahip. İskenderun ve Mersin limanları üzerinden bu ülkelere ulaşıp Urfa’ya daha çok döviz girdisi sağlamayı amaçlıyoruz” diye konuştu. Yüksek kalite ham madde için özel tohum geliştirdi
Domatesin ardından kış sezonunda narenciye ürünlerine yoğunlaşacaklarını dile getiren Serhat Gerger, şöyle devam etti: “Urfalı çiftçilerimizin ürettiği tüm ürünleri Amerika’daki sofralara ulaştırmak istiyoruz. Şuanda ham madde ihtiyaçlarımızın karşılanması için yaklaşık 200 dönümde tohum desteği ile yetiştirdiğimiz domateslerimizin hasadına başladık. Üretim hatlarımıza girecek sebze ve meyveleri sözleşmeli üretim modeliyle kontrollü olarak yetiştiriyoruz. Domateslerimizden aldığımız ilk test verileri yüksek kalite ürün hedefimizi destekliyor. Önümüzdeki süreçte hem sözleşmeli üretim alanımızı artıracağız, hem de farklı sebzelerde de sözleşmeli üretime başlayacağız. 2023 yılında sözleşmeli üretim alanlarımızın 800 dönüme ulaşmasını öngörüyoruz” diye konuştu. Tesisteki istihdamın yüzde 90’nı kadınlar oluşturuyor
Avrupa ve İngiliz Perakendeciler Birliği’nin tüm gıda kalite standartlarına uygun bir üretim altyapısı kurduklarını söyleyen Jelkim Biyoteknoloji A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Serhat Gerger, tesislerindeki tüm, su, elektrik, doğalgaz, buhar hatlarının özel kaplamalar ile tavandan dikey olarak inşa edildiğini, bu sayede kir ve toz birikiminin önüne geçtiklerini kaydetti. Ürünleri kalıntısız olarak üretebilmek için kendi kalite kontrol laboratuvarlarını kurduklarını ifade eden Gerger, “Dünya çapında kabul edilen cihazlarla kendi testlerimizi yapıyoruz. Sadece bu alan için alanında uzman 2 gıda mühendisi istihdam ettik. Tüm birimlerimizin başında gıda mühendislerimiz görev yapıyor. Ayrıca Sebzeleri yüksek kalite ile kurutan fırınlarımızın tasarımları firmamıza ait. Tesisimizde kadın istihdamına da pozitif ayrımcılık uyguluyoruz. İlk etapta istihdam ettiğimiz 100 kişilik istihdamımızın yüzde 90’ı kadınlardan oluşuyor. Çünkü kadının istihdamda ve iş hayatında olması için üretimde daha yer alması gerekiyor. Güçlü kadınlar hem fabrikamızı hem de kentimizi daha üst noktalara taşıyacaktır” şeklinde konuştu. Kaynak: Mehmet Nabi Batuk / ŞANLIURFA